Uncategorized

Kocamı Aldatmak Aklımın Ucundan Geçmezdi 3

Kocamı Aldatmak Aklımın Ucundan Geçmezdi 3

BÖLÜM 15

Bahar, “Saat kaç oldu abla?” diye sordu. Saate baktım, saat 15:30’a geliyordu, “Henüz erken, bu saatte eve gitmemiz doğru olmaz!” dedim. “Nazmi içerde mi?” diye sordu. “Evet içerde, yanında bir arkadaşı daha var…” dedim. Bahar tedirgin bir şekilde yüzüme bakıp, “Yanındakini tanıyormusun?” diye sordu. Evet anlamında başımı salladım. Bahar sonra Nazmi’nin yanındaki adamın kendisine bir şey yapıp yapmadığını sordu. O an ne diyeceğimi bilemedim.

Cevap vermediğimi görünce, “İnanmıyorum abla yaa!” dedi. Kızgın bir şekilde bana bakıyordu. “Bak Bahar, ben de senin gibi sadece Nazmi var biliyordum. İçerdeki adamın ismi Kemal, üstelik çok yakışıklı biri. Nazmi’nin ev arkadaşı, bu evi ikisi paylaşıyor. Nazmi beni Kemal’e ilk defa siktirmek istediğinde, önce kabul etmemiştim, ama daha sonra onunla sikişmek zorunda kaldım. Kemal beni siktiğinde, inan bana, zevkten geberemiştim. Sana bir şey söyleyim mi, varya, Kemal’in yarrağı da hem kalın hem de çok uzun!” dedim.

Bahar ağzı açık beni dinlerken, ben anlatmaya devam ediyordum, “İkimiz de, güçlü kuvvetli ve büyük yarraklı erkeklerden hoşlanıyoruz! Öyle değil mi? Nazmi ile Kemal’de aradığımız her şey var. Üstelik ikisi de çok yakışıklı!” dedim. Bahar hiç konuşmuyor sadece beni dinliyordu. “Bak Bahar, bunlar beni de götten ilk siktiklerinde çok korkmuştum. Arkama sanki kocaman bir kuyu açmışlardı. Kocam anlayacak diye ödüm kopuyordu. Birkaç gün kocamın yanına yaklaşmadım. Birkaç gün içerisinde delik kendini toparlıyor. Korkmana gerek yok yani!” dedim.

Biz Baharla yatak odasında sohbet ederken, Kemal ve Nazmi salonda oturuyorlardı. Bahar’a, “Ben bir içeri gideyim, sen burda bekle!” dedim ve yerimden kalkıp salona doğru yöneldim. İkisi oturmuş birşeyler içiyorlardı. Nazmi beni görünce, “Gel aşkım, gel!” dedi, yer göstererek yanına oturmamı istedi ve “Küçük bayan ne yapıyor?” diye sordu. “Biraz üzüldü, ama şimdi iyi…” dedim. Nazmi, “Aşkım, merak etme sen, ben onun gönlünü alırım! Sen şimdi yanıma gel bakalım!” dedi. Neden bilmiyorum, ama Nazmi’ye karşı koyamıyordum. Yanına oturduğumda elini bacağıma koydu, önce bacağımı daha sonrada baldırımı okşamaya başladı. Birden başımı kendine çekerek, “Seni seviyorum kız!” dedi.

Evli bir kadındım, ama yabancı bir erkek tarafından sevilmek hoşuma gidiyordu. Nazmi’nin ilgisi ve baldırımı okşaması amımın sulanmasına neden olmuştu. Beni sikmedikleri için arzu edilmediğimi düşünüyordum. Nazmi elini bacaklarımın arasına sokmaya çalışırken ona yol gösteriyordum. Amımı avuçladığında, “Oohhh!” diye mırıldandım. Bir müddet amımın dudaklarını okşayıp, ardından klitorisimi ezip sıktıktan sonra elini çekti, kendisi otururken beni yan yatırdı. Yarrağını ağzıma vermek istediğini anladım, boxerinin üzerinden yarrağını avuçladım. Yarrağının kocaman gövdesini okşarken yavaş yavaş sertleşmeye başlamıştı. Kemal’ın varlığı Nazmi için engel teşkil etmiyordu, kıçını kaldırıp boxerini indirdi. Nazmi şimdi tamamen çıplaktı. Kocaman yarrağı, başını bükmüş yatıyordu…

Yarrağına bu kadar yakından bakmak, kokusunu hissetmek beni çıldırtıyordu. Nazmi’nin bugün yaptıkları unutulacak şeyler değildi, ama yine de onu istiyordum. Yarrağının kafasına dudaklarımı değdirdikten sonra dilimle etrafını yalamaya başladım. Kocaman yumuşak kafası artık dudaklarımın arasındaydı. Aç kurtlar gibi ucunu yalarken, amım da iyice sulanmıştı. Nazmi’ye, “Sik beni aşkım!” derken gözlerinin içine bakıyordum. Göbeğine kadar diklenmiş yarrağını biran önce amıma sokmasını istiyordum…

Nazmi domalmamı söyleyince, hemen domaldım, bacaklarımı açtıktan sonra kalçalarımı iyice geriye çıkardım, artık içime girmesini istiyordum. Tam o sırada amımı dillemeye başladı, dilini amımın deliğine sokup çıkarıyordu. Tamamen kendimden geçmiş durumdaydım, “Immmh! Harikaa!” diye inledim. Amımın dudaklarını emmeye başladı, şiddetli bir şekilde emerken sanki koparmak ister gibiydi. Amımın dudakları emilmekten acıyordu, ama zevkten de kıvranıyordum. Neredeyse boşalmak üzereydim ki, birden doğruldu. Artık ben de yarrağa doymak istiyordum. Yarrağını birkaç kez amımın dudakları arasına sürttükten sonra amımın deliğine yüklenmeye başladı. “Oohhhhh!” diye inledim. Yakıcı bir sıcaklık içime doğru yol alarak, en sonunda köküne kadar girmişti. Sabahtan beri özlemini çektiğim koca yarrak, artık içimdeydi ve sabun gibi kayıyordu. Harika bir duygu yaşıyordum ve doğrusu buna ihtiyacım vardı.

Bir süre sonra hızlanmaya başladı, belimden tutmuş hızla sokuyordu yarrağını amıma. İçim parçalanıyordu, ama yinede büyük bir zevk alıyordum. Nazmi sondaj vurur gibi sertçe sikerken, ben, “Ahhh!, Ohhh!” diye zevkten inliyordum. Nazmi, sanki kudurmuş gibi hırsla sikerken, nefesim kesilmek üzereydi. Nazmi’nin izbandut gibi gövdesi bacaklarımın arasını döverken ‘Şlap, şlop!’ sesleri odanın duvarlarında yankılanıyordu. Amım öyle sulanmıştı ki, yarrağı her girip çıktığında, amımdan osurur gibi ‘Zart, zurt!’ diye hava çıkıyordu. Nazmi tıpkı bir yay gibi gidip geliyordu. İkimiz de terden sırıl sıklam haldeydik, alnımdaki terler saçlarımı yüzüme yapıştırmıştı…

Vitrindeki aynaya gözüm takıldı: Nazmi nerdeyse 2 metre boyunda, iri yarı bir erkekti. Ben 1.60’lık boyumla Nazmi’ye meydan okurken, kocaman yarrağı, domalma pozisyonunda içimde kaybolup gidiyordu. Domalmış olduğum halde 10 dakikadır acımasızca sikişiyorduk. Domalmak en çok sevdiğim pozisyonlardan biriydi, tarifsiz bir zevk dalgasına giriyordum. Bu zevk içimi yakarken daha fazla dayanamayacağımı anladım. Nazmi beni sert bir şekilde sikerken, memelerim yerinden kopacakmış gibi bir ileri bir geri sallanıp duruyordu.

Artık zevkin doruklarına yükseliyordum. İnanılmaz bir zevkle kasılmaya başladım. Zangır zangır boşalırken, “Ahhh! Ohhh!” diye kesik kesik inliyordum. O sırada Nazmi’nin bir parmağı arka deliğimdeydi, parmağını büzüğüme sokmuş ileri geri oynatıyordu. Büzüğümle parmağını sıkıştırıyordum. İnlemelerim, kasılmalarım saniyeler boyunca devam etmiş, iyice rahatlamıştım. Üzerime çöken ağırlık yavaş yavaş kendini yorgunluğa, ardından da doymuşluğa bıraktı. Ben minnetle Nazmi’nin yüzüne bakarken, o halen amımı sikmeye devam ediyordu. Bacaklarımın arasından süzülen am suyum, koltuğa kadar ulaşmıştı. Gerçekten harika bir an yaşıyordum.

Bütün bunlar yaşanırken, Kemal yan koltukta oturmuş bizi izliyordu. Kemal sonra yerinden kalkıp yanıma geldi ve tepemde dikildi. Yarrağını ağzıma almamı istiyordu. Kemal’ın yarrağını dudaklarıma değdirirken, elimde olmadan dudaklarım aralanmıştı. Ağzıma aldığım kafasını büyük bir istekle emiyordum. Bu arada Nazmi amımdan çıkmış, arka deliğime sokmaya çalışıyordu. Tükürüklediği için biraz kayganlaşmıştı, ama yine de yarrağının kocaman başı deliğimi zorluyordu. Yavaş yavaş gerilmeye başladım. Acı vermesine rağmen hoşuma gidiyordu. Kemal’in yarrağı ağzımdayken, Nazmi’nin yarrağının kafası götüme girdi. Ağzım dolu olduğundan, “Ahhh!” bile diyememiştim.

Nazmi küçük küçük ritmik hareketlerle götümün deliğini alıştırırken, birden belimden tuttuğu gibi aniden sonuna kadar soktu. Acıyla irkildiğim halde bağıramamıştım bile, Kemal de ağzımı sikiyordu çünkü. Kocaman yarrak arka deliğimi genişletirken yavaş yavaş hoşuma gitmeye başlamıştı. Kemal başımı tutmuş, yarrağını boğazıma kadar sokarken, Nazmi de arkamda sertleşmeye başlamıştı, belimden tutmuş sert sert götüme sokarken ‘Şlap şlup!’ sesleri salonda yankılanıyordu. Öyle hızlanmıştı ki, taşakları amımın dudaklarını dövüyordu.

23 cm’lik koca yarrak köküne kadar götüme girip çıkarken, aklıma ilk sikişmelerim geldi. Bu koca yarrak ilkkez götüme girdiğinde ne kadarda acı çekmiştim. Oysa şimdi acı yerine zevk alıyordum. 10 dakikadır götümü sikiyordu, delik iyice gevşemiş rahatlıkla köküne kadar sokuyordu. Bu arada zaman zaman tükürüklemeyi de ihmal etmiyordu. Aniden hızlanmaya başladı. Nazmi sert sert götümü sikerken, Kemal’in yarrağı da boğazıma kadar giriyordu. Boğulacak gibi olsamda bu durum hoşuma gidiyordu. Nazmi kalçalarıma şaplak atarken böğürmeye başlamıştı. Boşalıyordu. Saniyeler boyunca boşalırken, dölleri götümün içini doldurmuştu. Nazmi’nin içimdeki kasılmaları birkaç saniye daha devam etti. Üzerime yığılmış haldeydi.

O sırada ağzımdaki yarrak ta iyice gerilmiş, patlamak üzereydi. Kemal Nazmi’ye işaret ederek, “Çekil kanka!” dedi. Nazmi götümden çıkıp ta kenara çekilirken, ben osurmamak için kendimi zor zapt ettim. Osurmuş olsaydım Nazmi’nin dölleri dışarı püskürebilirdi, bu da kötü bir görüntü oluşturabilirdi. Halen domalık haldeydim, Kemal geçti arkama. Götüme soktuğunda, “Ohhhh!” dedim. Nazmi’nin dölleri Kemal’ın yarrağına krem vazifesi yapmıştı. Döllerin verdiği kayganlık ilaç gibi gelmişti, kocaman kalın yarrak, sabun gibi götüme kayıyordu. Aldığım zevk inanılmaz güzeldi. Kemal hızlı hızlı götüme pompalarken, kalçalarım löpür löpür sallanıyordu. “Ohhh! Çok güzel! Sik, parçalaaa! Harikaaa!” diye bağırıyordum.

Başımı arkaya çevirip Kemal’e baktım. Kemal üzerime çıkmış götümü sikerken, tıpkı Maraton koşan atletler gibi terden sırılsıklam olmuştu. Dakikalardır götümü sikiyordu ve aldığı zevk yüzünden belli oluyordu. Bu evde her çeşit sikişi yaptığım halde, her seferinde de inanılmaz şekilde zevk alıyordum. Bir süre sonra Kemal sertleşmeye başlamıştı. Sert sert götüme sokarken, “Amını götünü siktiğimin orospusu, al sanaa! Al bakalım!” diyerek, ‘Zart zurt!’ sesleri arasında götümü sikiyordu. Ben de yarı acıdan yarı zevkten, “Ahhh! Ohhhh!, Ayyy! Çok güzel! Harika! Devam et, devam etttt!” diye inliyordum. İnanılmaz bir zevk yaşıyordum. Kemal’ın küfürleri umrumda bile değildi. Daha önceleri ‘Orospu’ kelimesinden hiç hoşlanmazdım, ama artık umursamıyordum. Kemal’e, “Sik orospunu, amını götünü dağıt bu orospunun!” diyerek gaza getiriyordum. Birkaç saniye içinde duyguların zirve yaptığı bir ortamda ikimiz de müthiş bir boşalma yaşadık. Nazmi’nin ardından Kemal de tüm döllerini götümün içine boşaltmıştı.

Kemal, yarrağı götümün içinde küçülmeye başladığında, yavaş yavaş geri çekti, çıkardı, kendini yana atarak koltuğa oturdu. Arkamda kocaman bir delik oluşmuştu ve ağzı bile kapanmıyordu, büzüğümün kasları görev yapmadığından sıkmakta zorluk çekiyordum. Ayağa kalksam tüm döller yere dökülebilirdi, domalmış halde birkaç dakika boyunca hareket etmedim. Büzüğüm yavaş yavaş toparlanırken, ağız kısmı azda olsa kapandı. Elimi arkama atıp, avucumla götümün deliğini kapatarak kalktım ve tuvalete koştum. Klozete oturduğumda, ‘Zorrttt! Zurrtt! Çarrrt! Çurrrtt!’ sesleri eşliğinde götümün içinde nekadar döl varsa püskürdü. Klozette birkaç dakika daha oturup tuvaletten çıktım. İyice temizlenmek için ben banyoya giderken, Nazmi Bahar’la sohbet ediyordu, ki sesleri geliyordu. Banyoya girdim. Kemal banyodaydı, duş yapmış, çıkmak üzereydi. Kemal banyodan çıkarken, ben girdim suyun altına.

Bir müddet duşun altında dinlendikten sonra bornozu giyip banyodan çıktım. Salonda kurulanırken sağa sola serpilmiş giysilerimi tek tek topladım. İç çamaşırlarımı giydikten sonra, önce penyemi, ardından da eteğimi üzerime çektim ve Bahar’ın bulunduğu yatak odasına yöneldim. Nazmi, Bahar’ı dudaklarından kapmış öpüyordu. “Ooo, kolay gelsin!” dedim. Bahar mutlu bir bakışla tebessüm ediyordu. Belli ki Nazmi dediği gibi Bahar’ın gönlünü almıştı.

Nazmi yanımızdan ayrılıp içeri gittiğinde, Bahar’la baş başa kaldık. Bahar’a kendisini nasıl hissettiğini sordum. Bahar, “Beni boş ver abla, asıl sen kendini nasıl hissediyorsun?” diye sordu. Ne demek istediğini anlamamıştım, “Nasıl yani?” dedim. Bahar, “Abla o neydi öyle! Sikişmenizi izledim!” derken gülüyordu. Ben de, “Kız zilli! Bakıyorum götünün acısı geçmiş ki, şimdi bana sataşıyorsun!” dedim. Bahar, “Abla manyaksın sen yaa!” dediğinde, ikimiz de gülüştük. Bahar üzerindeki çekingenliği atmış, rahatlamıştı. Bahar mutluydu, ben mutluydum, bütün bunlar güzel bir gün geçirdiğimizin belirtisiydi.

Saate baktım, 17:00’ye geliyordu. Bahar’a, “Yavaş yavaş hazırlanalım!” dedim. “Tamam abla!” dedi. Birkaç dakika içerisinde ikimiz de hazırlandık. Son olarak türbanlarımızı bağladık ve içeri geçtik. Nazmi ve Kemal de giyinmişler, salonda oturuyorlardı. “Biz artık gidelim!” dediğimde, Nazmi, “Yiyecek birşeyler sipariş verdim, az sonra gelir, yiyelim de öyle çıkalım!” dedi. Biz içerdeyken kebap türü birşeyler söylemiş. Birkaç dakika içinde siparişler geldi. Hep beraber yerken, güzel güzel muhabbet ettik. Yemek faslı bittiğinde ayrılık vakti de gelmişti. Nazmi bizi bırakmak için kapıya yöneldi. O sırada Kemal de ayağa kalkarak, hem beni hemde Bahar’ı dudaklarımızdan öperek, “Görüşürüz!” diyerek bizleri uğurladı.

Nazmi’nin arabasıyla birkaç dakika sonra ineceğimiz yere gelmiştik. Bahar arabadan inerken, Nazmi benim elime para sıkıştırmıştı. Nazmi arabasıyla uzaklaşırken ikimiz de arkasından baktık. Bahar’la eve doğru yürürken, “Eee… Ne düşünüyorsun kız?” dedim. Bahar, “Sana birşey söyleyim mi abla, kocam iki dakikada biterken onunla aynı anda hiç boşalmamıştım. Oysa Nazmi dakikalarca sikti beni ve hayatımda ilkkez üst üste üç kez boşaldım. Amım resmen bayram etti yaa!” dedi. “Ya götün?” dedim. Bahar, “Biraz sızı var, ama bu önemli değil, asıl kocamın anlamasından korkuyorum!” dedi. “Bir hafta kocana yaklaşmazsın, delik te kendini toparlar!” dedim. Bahar, “Asıl sen ne yapacaksın abla, kocan anlamıyor mu?” diye sordu. Ben de, “Kendisi de götten siktiği için birşey anlamıyor, kendisinin genişlettiğini düşünüyor galiba…” dedim.

Sohbet ederek mahalleye geldik. Binaya girdiğimizde Bahar’a 200 Lira verdim. “Bu ne abla?” dedi. “Al kız, ben sana daha çok para kazandıracağım!” dedim. “Nasıl yani?” dedi. “Şimdi eve git, daha sonra konuşuruz!” dedim. Bahar’la vedalaşıp eve girdiğimde yorgun ve bitkin bir haldeydim. Ama bir o kadar da mutlu ve huzurluydum…

BÖLÜM 16

O günden sonra Bahar’la birkaç gün görüşmemiştik. Yaşadıkları nedeniyle ne tepki vereceğini çok merak ediyordum. Bir gün kapı zili çaldığında, gelenin Bahar olmasını arzu ediyordum. Nitekim tam da düşündüğüm kişi zile basmıştı. Evet evet, bu Bahar’dı. Tebessüm ediyordu. Onun o hali beni rahatlatmıştı. Kucaklaşıp sıkı sıkı sarıldıktan sonra, “Hoş geldin Bahar!” dedim. “Hoş bulduk abla!” dedi. “Gel gel, içeri gel!” dedim. İçeri buyur ettikten sonra, “Nasılsın kız? Durumun nasıl?” diye sorduğumda, Bahar sırıtarak, “Abla yaa, olanlara inanamıyorum, halen aklımdan çıkmıyor, adamlarda sanki eşek yarağı vardı!” dedi. Bu sözle, ikimiz de kahkahayı bastık.

Bir süre birbirimizin gözlerine baktık. Bahar’a, “Bu arada kocanla aran nasıl kız? Aranızda her hangi bir şey oldu mu? Yani işler yolunda mı?” diye sordum. Bahar, “Yolunda yolunda abla! Sen merak etme, farketmedi bile!” dedi. Bu gerçekten iyi bir haberdi, “Çok iyi, bunu duyduğuma gerçekten çok sevindim!” dedim. Daha sonra kendisine arka deliğinin durumunu sordum. Bahar, ilk bir iki gün boyunca kıçının üzerine oturamadığından falan bahsetti. “Ya şimdi?” diye sorduğumda, sürekli kaşındığını, kocasıyla halen yatmadığını söyledi. Ben de, “İlk kez götten yaptığın için yırtılmış olabilir. Kaşınması ise iyileşmekte olduğunu gösteriyor. Ama birkaç kez daha siksinler, sen de alışırsın!” dedim.

Bu laf üzerine Bahar yüzünü buruşturup, “İstemem kalsın, çok acı veriyor, bir daha asla götten yapmam!” dedi. Bunu söylerken oldukça kararlı görünüyordu. Ben de üzerine gitmedim. Ama içimden (Sen öyle zannet kızım, o küçük götün daha ne yarraklar yiyecek de, haberin bile yok!) diye geçirirken gülmek istiyordum.

Bu buluşma ikimize de iyi gelmişti. Daha sonra çay demlemek için ocağın üzerine su koydum. Saat öğlen iki cıvarlarıydı. Sohbete devam etmek istiyorduk, ikimizin de işi yoktu. Çay demlenirken, Bahar’a, “Kız arka deliğini merak ediyorum, kimbilir ne durumda, yine öyle küçücük mü?” diye sordum. Bahar, “Abla yaa, senin de merak ettiğin şeye bak!” dedi. Bunun üzerine ben, “Göstersene kız!” dedim. Bahar, “Şimdi mi?” dedi. “Evet kız! Göstersene!” dedim. Bahar, “Boş ver abla, temiz olmayabilir…” dedi. Ben de, “Olsun olsun, önemli değil kız, görmek istiyorum!” dedim.

Bahar’ın üzerinde gri bir eşofman vardı. Ayağa kalkıp yanıma geldi. Arkasını dönüp öne doğru domaldı. Eşofmanını lastiklerinden tutup dizlerine kadar sıyırdım. Altında siyah bir külot vardı. Onu da indirdiğimde küçük kalçaları tüm güzelliğiyle karşımdaydı. Küçük, ama gerçekten biçimliydiler. İnce beli, kalçalarını çok güzel gösteriyordu. Bacaklarını biraz daha aralayınca, kılsız amı kabak gibi ortaya çıkmıştı. “Kız bu nee? Sen sulanmışsın!” dedim. Gerçekten de küçük am dudakların arası ıpıslaktı. Bahar, “O günden beri bakireyim abla, istediğim halde kocamla ilişkiye giremedim!” dedi. “İyi ama neden?” dedim. “Abla, yarrakları çok büyüktü, amımın deliği iyice gevşemişti!” dedi.

Belli ki kocasından çekiniyordu. Gerçekten de ona hak vermemek elde değildi. Nazmi ile Kemal’in o kocaman yarraklarını yemek her kadını etkilerdi. Amının genişlediğini düşünerek kocasının anlayacağında çekinmişti Bahar. Doğrusu aptal bir düşünceydi bu. Kendisine böyle bir düşüncenin yanlış olduğunu detaylı olarak anlattım. Küçük kalçalarını iki elimle gererek araladığımda, farklı bir manzara görmemiştim. Göt deliğinin ağız kısmı belirginleşmiş, etrafındaki morlukta biraz daha büyümüştü, hepsi o kadar. Büzüğü halen sıkı ve küçücüktü.

“Kız, gerçekten iyi durumdasın, korkmanı gerektirecek herhangi bir durum yok!” dedim. “Gerçekten mi abla?” dedi. “Evet Bahar, yemin ederim kız gibisin!” dedim. Bu sözlerim hoşuna gitmiş olacak ki, rahatladığını hissettim. Erkek olsam onu heme oracıkta domaltıp bir güzel sikerdim. Ama ben bir kadındım ve bu mümkün değildi. Bir müddet daha göt deliğini incelerken kalçalarını ezip okşamayı da ihmal etmedim. Bahar tekrar toparlanıp eşofmanını yukarı çekti. Sonra da karşıma geçip oturdu ve aklımdan geçenleri okumuş gibi, “Abla, sen erkek olsan butün kadınları sikerdin öyle değil mi?” dedi. Ben de, “Hemde nasıl sikerdim!” dedim. Bahar, “Abla yaa, sen içine kapanık biriydin, sokakta yürürken başını yerden kaldırmazdın, cinsel konulara girdiğimiz zaman yüzün kıpkırmızı olurdu, nasıl oldu da bu kadar azgınlaştın?” dedi.

“Kızım, biz erkek mi gördük, varsa yoksa kocamız. Her şeyi biz onlardan gördük ve öğrendik. İşlerini bitirdiler mi arkalarını dönüp yatarlar. Bizi boşaltıp rahatlatmak akıllarına bile gelmez ki! Hani sik’te sik olsa, küçük bir şey. Üstelik 3-5 dakika bile dayanamayıp boşalıyorlar. Nazmi’yle tanıştıktan sonra sikilmenin zevkine vardım. Hele o kocaman yarrağı varyaa! İşte o kocaman yarrağı içimi doldurduğunda amımın içi bayram ediyor. Zaman zaman canımı yakmadı değil, ama gülü seven dikenine katlanır diye bir söz vardır. Ben o gülü seviyorum. Ya sen Bahar, memnun kalmadın mı?” diye sordum.

Bahar, “Doğrusu abla, bir erkeğin boşalmadan yarım saat sikişebileceği aklımdan bile geçmezdi. Kocamla yaptığımızda genellikle sevişmeyi uzatırız. İçime girdiğinde anca birkaç dakika kendini tutabiliyor. Kocamın sikinin uzunluğu var, ama Kemal ve Nazmi’ninkine göre oldukça ince sayılır. Nazmi yarrağını amıma soktuğunda, kocaman bir ateşin içime girdiğini hissettim. Üstelik bu ateş okadar yakıcıydı ki, amımın dudakları tamamen geriliyordu. Hele alışınca, inanılmaz bir zevk deryasına girmiştim. Biliyormusun abla, daha önce ancak bir kez boşalırken, o gün kaç kez boşaldığımı bile hatırlamıyorum. Bu senin sayende oldu!” dedi.

Bu teşekkür kokan sözlerinden sonra kendisine, “Tekrar denemek istermisin kız tavuk?” dedim. Gözlerindeki ışıltı ister gibiydi, ama yine de temkinli olarak, “Şeeyy, bilmem ki, ne desem abla, yakalanmaktan çok korkuyorum!” derken endişesini dile getiriyordu. Ama bir gerçek vardı, bir kez yapmıştı ve tadını da almıştı, bundan da vaz geçeceğini düşünmüyordum. “Korkmana gerek olmadığını sen de biliyorsun Bahar. İkimizin arasında kaldıkça, dikkat ettikçe, kimsenin ruhu bile duymaz. Seni bilmem, ama ben devam edeceğim!” dedim. Bahar, “O günden sonra Nazmi ile hiç konuştun mu abla?” diye sordu. “Konuştum!” dedim. Birkaç kez o beni aramıştı, ben de onu aramıştım. Konuşmalarımız Bahar üzerineydi.

Bahar merakla, “Ee, ne konuştunuz? Söylesene abla!” dedi. Konuşmalarımızın özetini kısaca anlattığımda, Bahar, “Ciddimisin abla?” derken, hayretini dile getiriyordu. “Evet Bahar, seni çok beğenmişler, birçok kadında olmayan küçük bir amın varmış, çok zevk almışlar!” dediğimde, Bahar’ın yüzündeki gurur ve mutluluk gözlerinden okunuyordu. Bahar parmaklarını çıtlatıp, ellerini ovuştururken, başka şeyler duymak ister gibi aval aval bakıyordu. Belli ki bu ilişkilerin devamını da yaşayacaktık. O an içimden (Bu iş tamam, endişe duymama gerek yok!) diye geçirdim.

Daha sonra su kaynayınca çayı demlemeye bıraktık. Çay demlenince, yanında biraz da kuruyemiş ve pasta koydum. Konuşmadan birbirimize bakarken gülmemek için kendimizi zor tutuyorduk. Bu sessizliği ilk bozan Bahar oldu, daha fazla dayanamadı ve kahkaha atmaya başladı. Ben de kendimi tutamayıp onunla birlikte kahkaha tufanına katıldım. Mutfaktaki bu neşe uzun süre devam edince, gözlerimizden yaşlar gelmişti. Neşemize diyecek yoktu, ikimiz de çok mutluyduk, umarım bu böyle uzun süre devam ederdi. Artık hiç konuşmuyorduk, ama devamlı birbirimizi süzüyorduk.

Bahar birşeyler sormak ister gibiydi sanki, cesaret edip te soramıyordu. Kelimeler boğazında düğümlenir gibiydi. “Bir şey mi söylemek istiyorsun Bahar?” diye sordum. Bahar, “Yooo!” dedi. “Hadi, hadiii, utanma kız!” dedim. Bahar, “Abla amım öyle sulandı ki, külotumun ağı sırılsıklam oldu!” dedi. Ben kahkaha atarak, “Ne tesadüf kız, benimki de!” dedim, sonra da, “Şimdi Nazmi burda olsa… Offf! Ne sikerdi bizi! Öyle değil mi?” dedim. Bahar, “Yapma abla yaa, aklıma getirme lütfen! Şimdi şuracıkta boşalacağım!” dedi. “Madem ki boşalmak istiyorsun, ben yardımcı olayım kız!” dedim. “Nasıl olacak bu?” dediğinde, ayağa kalktım ve yanına gittim. Kolundan tutup, “Gel benimle!” dedim. Ben önde, o arkamda, yatak odasına götürdüm.

Daha önce onunla sevişmiştik. İtiraz edeceğini sanmıyordum. Örtülü başını tutup kendime çektim ve dudaklarına yapıştım. Aynı şekilde Bahar da karşılık verdi. Çılgınca öpüşmeye başladık. Bir müddet sonra ikimiz de nefes nefese kalmıştık. Bahar’ın ağzından, “Ohhhh abla!” diye bir cümle döküldü. Bahar 25, bense 30 küsür yaşındaydım. Bana göre daha tazeydi ve bu benim çok hoşuma gidiyordu. Ayakta olduğumuz halde Bahar’ı kalçalarından tutup ayaklarını yerden kesmiştim. Bacaklarını belime dolamış, öpüşmeye devam ediyorduk. Amının sıcaklığını göbeğimde hissediyordum.

Bir müddet öpüştükten sonra, “Hadi soyun!” dedim. Birkaç saniye içinde ikimiz de çırılçıplak olduk. Bahar’ı sırtüstü yatağa uzattım. Ben de bacaklarının arasına girip üzerine yerleştim. Önce dudaklarını, ardından küçük memelerini dakikalar boyunca yaladım, emdim. Bahar’ın inlemeleri iyice artmıştı. O sırada göbeğimi de amına sürtüyordum. Öyle sulanmıştı ki amı, göbeğimin etrafı sabun gibi kayıyordu. Artık zamanı gelmişti. Yavaş yavaş geriye doğru kayarak, önce göbeğini sonra da amını yalamaya başladığımda, Bahar, “Oooohhh!” diye inledi. Bu inleme içten gelen bir inlemeydi.

Amının sularını yalarken, ben de müthiş bir zevk alıyordum. Dilimin ucuyla en hassas yerini dillerken, klitorisi iyice şişmişti. Bahar’ın inlemeleri artmaya başlamıştı. Birden başımı yakaladı, yüzümü amına bastırmaya başladı. Bahar, “Oohh, ağğhh, ihhyy, iiihhhyyy, devam et abla! Devam et! Ablaa! Ohhh çok güzel! Çok güzel! Ooğğhhyy!” diye inlemeye başlayınca, am suyuyla parmağımı kayganlaştırıp arka deliğine soktum. Tam o sırada boşalmaya başladı. Kasılmalarını hissedebiliyordum. Öyle kasılıyordu ki, sanki büzüğü parmağımı kesiyordu. Bahar önce sert sert kasılırken, sonra yavaş yavaş gevşemeye başladı. O sırada parmağımı arka deliğine sokmaya devam ediyordum. Parmağım oldukça rahat hareket ediyordu götünde.

Bahar’ın boşalması bitince parmağımı götünün deliğinden çektim, sonra yan tarafına uzandım ve gülümseyerek, “Rahatladın mı kız?” dedim. Bahar gülmeye başladı. “Hahahaha, ay abla, bir alemsin yaa, çok güzel yalıyorsun valla!” dedi. Dudaklarımda ve yüzümde Bahar’ın am suyu kokusu vardı. “Seni mutlu ettiysem ne mutlu bana, umarım sen de beni aynı şekilde mutlu edersin. Şimdi sıra sende!” dedim ve bacaklarımı açıp, “Göster hünerini kız!” dedim. İki elimle amımın dudaklarını gererek içini gösteriyordum. Bahar, “O ne abla, içi görünüyor. Sanki içine biri döllerini boşaltmış gibi sulanmışsın!” dedi. “Sev, okşa, yala beni!” diye yalvarır gibi fısıldadım.

Parmaklarıyla amımı okşamaya başladı. Bir müddet okşadıktan sonra göğüslerimi yalamasını istedim. Dediğimi hemen yapıp, küçük elleriyle memelerimi sıkarken, dudaklarının arasına sıkıştırdığı uçlarını emmeye başladı. “Ohhhh!” diye mırıldandım. Doğrusu hoşuma gitmişti. O an, üzerimde Nazmi’nin olması için neler vermezdim. Bunları düşünürken daha çok tahrik oluyordum. Uçlarını yalaması artık beni kesmiyordu. Amımı yalamasını söyledim. Biraz duraksasa da, küçük küçük öpüşlerle dudaklarını amıma değdiriyordu. Sonra da dillemeye başladı. “Em! Yala! Dişle amımı!” diye yalvarmaya başladım. Kendimden geçmeye başlamıştım. “Kız Bahar, amıma sokacak bir şey yokmu? Kazık yok mu, kazık!” dedim.

Tam o esnada yapacağını yapmıştı Bahar, kolunu bileğine kadar amıma geçirdi. İnce bileği kayganlığın etkisiyle kolayca girmişti. Bir yandan ileri geri sokup çıkarırken, diğer yandanda klitorisimi emiyordu. Dakikalarca devam etti. Daha fazla dayanamadım ve boşalmaya başladım. İnanılmaz bir zevk yaşıyordum. Kasılmalarım bittiğinde, Bahar’ın hareketleri de yavaşladı. Daha sonra kolunu amımın içinden çekti. İçimden sanki çocuk çıkmıştı. Rahatladığımı hissettim. Bahar, “Arka deliğine de sokmamı istermisin abla?” dedi. Ben de, “Bugünlük bu kadar yeter, başka zaman götüme de sokarsın, vakit geç oldu!” dedim. Bahar, “Tamam abla!” dedi.

Banyo yapması için şohbeni yakmasını söylediğimde, “Olmaz abla, kaynanam farkedebilir!” dedi. Doğru söylüyordu, kendisine hak verdim. Şohbeni yakıp banyoya girdim. Bahar da üzerini giyindikten sonra yanıma geldi. O izlerken, ben duşumu alıp banyodan çıktım. İyice kurulanıp üzerimi giydikten sonra, “İçeri geçelim!” dedim. Altıma külot giymediğimi görünce, “Külot giymeyecekmisin abla?” dedi. Ben de, “Akşam kocam gelince onu azdıracağım, sonra da götten vereceğim!” dedim. Bahar gülmeye başladı. “Ne gülüyorsun kız zilli? Siki küçükte olsa, hiç yoktan iyidir! Bak aslında bu taktiği sen de kendi kocana uygulayabilirsin. Yarın birgün ne olur bilinmez, bakarsın senin o küçük götünü birileri tekrar arzu edebilir!” dedim.

Bahar ne demek istediğimi anlamıştı, “Yaa abla, çok acıyor!” dedi. Ben de, “Kızım, ilkkez olduğu için acımıştır. Hem biliyorsun ki Nazmi’nin yarrağı çok büyük, ama yinede sikti seni. Bence, arka deliğin dikkatini çekmemesi için kocana da götten vermeye bak!” dedim. Bahar, “İyi ama nasıl olacak bu abla? Durup dururken kocama, (Gel beni götten sik!) mi diyeceğim?” dediğinde, ona hak verdim. Nasıl olacak diye düşünürken aklıma bir fikir geldi. “Mesela şöyle birşey deneyebilirsin… Kocanla beraber internetten Porno seyrederken, anal pornoları seyretmeye, yada seyrettirmeye çalış! İnan bana, eninde sonunda o da götten denemek isteyecektir!” dedim. Bu fikir Bahar’ın aklına yatmıştı. “Umarım dediğin gibi olur abla!” dedi.

Daha sonra kendisine, “Haa unutmadan… Sana söylemedim ama, iki gün önce Nazmi beni aradı. İkimizi istiyorlar, anlarsın ya! Eğer sen de istersen, bu Salı bizi yine bekliyorlar! Ne dersin kız?” dedim. Bahar bir müddet düşündükten sonra, “Şey bilmem ki abla, kocama ve kaynanama bu sefer ne diyeceğim?” dedi. “Merak etme kız! Ben birşeyler ayarlarım. Sen götünü kocana siktirmeye bak! Bak benim kocam benden şüpheleniyor mu? Büzüğüm iyice açıldığı halde, bunu kendisinin yaptığını sanıyor! Sen de kocanı götten alıştırırsan, inan bana hiçbir sorun yaşamazsın, deliği kendisinin genişlettiğini sanacaktır!” dedim. İkna olmuştu Bahar.

Son kez kendisine, “Kocan senin daha önce götten sikilmediğini sanıyor, şayet sikmek isterse iyice kremlemesini söyle! Sokarkende büzüğünü sık ki, rahat sokamasın. Bir müddet uğraştır, biraz yalandan Ahh’la Uff’la, sonra gerisi gelir!” dedim. Bahar derin bir nefes alıp, “Tamam abla, dediğin gibi yaparım!” dedi. “Unutma, Salı!” dedim. Bahar tebessüm ederek başını salladı ve evine gitmek için benden izin istedi. Yolcu etmeden önce dudaklarından öptüm. Bahar, “Yeter abla, dudaklarımı morartacaksın. Kocam ne der sonra!” dediğinde gülmeye başladık. Görüşmek dileğiyle dairesine gitti…

BÖLÜM 17

Günlerden Cumartesiydi. O gün öğleden sonra Nazmi’yle telefonla görüştüm. Telefonda bana, “Nasılsın canım, napıyorsun? Seni çok özledim kız!” dedi. Ben de kendisini çok özlediğimi söyleyerek teşekkür ettim. Son buluşmamızın arasından 15 gün geçmişti. Onunla konuşmak bana büyük heyecan veriyordu. Hal hatır sorduktan sonra Nazmi asıl konuya geldi, “Aşkım, bu Salı Bahar’la seni bekliyoruz!” dedi. Olacaklar aklıma geldikçe beni heyecanlı bir titreme aldı. “Gelmez olurmuyuz aşkım, elbette geleceğiz!” dedim. Kesin konuşmuştum, aslında net birşey yoktu, ama yine de Bahar’ın geleceğinden ümitliydim. Bir aksilik olurda Bahar gelmezse, yalnız gitmeyi aklımdan geçirmiştim. Böyle bir günü Bahar yüzünden kaybetmek istemiyordum.

Konuşmaya devam ettik. Nazmi’nin konuyu devamlı Bahar’a getirmesi canımı sıkmıştı, ama belli etmemeye çalışıyordum. Bahar’dan bahsederken aldığı zevki ballandıra ballandıra anlatıyordu, “Aşkım, kapalı kadınlarda olan göt diğer kadınlarda olmuyor. Bahar’ın küçücük götü vardı, onu sikmek gerçekten harikaydı! Umarım bana kızmamıştır?” dedi. Bozulmuştum, “Ne yani, beni sikerken zevk almıyormusun?” dedim. Nazmi’nin, “Aaa! Aşkıma bak ya! Zevk almasam seninle olurmuydum Nesrin! Şunu bil ki canım, senin yerini hiç kimse dolduramaz. Bunu sakın unutma! Sen benim için tüm kadınlardan daha değerlisin!” diyerek iltifat etmeye başlaması benim de çok hoşuma gitmişti. Ama yinede, “Hımm, demek öyle?” dedim. Nazmi, “Yemin ederim ki doğru söylüyorum!” dedi.

Doğrusunu ben onunla var olmuştum. Kendimi onunla tanıdım. Zevkin ne olduğunu onunla tattım. Üstelik o benim ayda bir de olsa gizli sikicimdi. Onu asla kaybetmek istemiyordum. Onun o kocaman ve güçlü yarrağını içimde hissetmek istiyordum. Nazmi’yi başkalarıyla paylaşsam da bu bana yeterdi. Daha sonra Nazmi, “Aşkım, Salı günü ikinizi de bekliyoruz, ona göre haa!” dediğinde, “Başkaları da mı olacak?” diye sordum. Nazmi, “Sürpriz! Söylemem!” deyip gülmeye başladı. Belli ki söylemek istemiyordu. Önce, “Öyle olsun!” dedim, sonra da, “Tamam aşkım, Salıya görüşürüz!” dedim. Nazmi, “Öptüm canım, Salıya görüşmek üzere!” dedikten sonra telefonu kapadı.

Ben de telefonu kapadığımda, bir elimin bacaklarımın arasında olduğunu farkettim. Nazmi’yle buluşmamıza 3 gün vardı, ama amım öyle sulanmıştı ki, külotum sırılsıklamdı. Elimi külotumun içine soktum. Kendimi rahatlatmak istiyordum. Rahatlamam için de boşalmam lazımdı. Sonra koltuğa uzandım, amımın hassas bölgelerini parmaklamaya başladım. Diğer elimle de göğüslerimi okşuyordum. Hassas bölgelerimi parmaklarken küçük küçük dairecikler çiziyordum. O sırada şişmiş olan klitorisimi ve amımın küçük dudaklarını okşayıp sıkıştırıyordum. Uzun süre derin hayaller içinde tatmin olmaya çalışırken, bedenimi ısısı artmaya başlamıştı…

Birkaç dakika içinde boşalmak üzere olduğumu hissettim. Bunu üzerine parmak hareketlerimi dahada hızlandırdım. Birkaç saniye içinde beynim uyuşmaya, bedenim kasılmaya başladı. Memelerimi okşayan elimi arka deliğime yönlendirdim. Arka deliğimle oynamaya başladım. Hoşuma gidiyordu. Böyle devam etmek bana zevk veriyordu ve boşalmamı hızlandıracaktı. Bir müddet devam ettim. Ohhhh, Tanrım! Sonuna gelmiştim, aniden boşalmaya başladım. Tüm bedenim kasılıyordu. Arka deliğim açılıp kapanırken, parmaklarımla git gel yapıyordum. Am suyumun verdiği kayganlık harikaydı. Parmaklarımı rahat bir şekilde büzüğüme sokuyordum. Uzun bir müddet devam eden bu boşalma anı inanılmaz zevkliydi. Dakikalar sonra kasılmalarımın yavaşlamasıyla kendime geldim…

O gün kocamla güzel bir gece geçirdik. Bunda, Salı günü olacakların etkisi büyüktü. Kocamla olan ilişkimiz de artık düzene girmişti. Benimle daha fazla ilgileniyor, ben de onun bir dediğini iki etmiyordum. Kocamdaki değişiklik bana da rihayet ediyordu. Muhafazakar kocam fantaziyi ön plana çıkarmaya başlamıştı. Ağzımı arar gibi değişik konulara giriyordu. O gece ilk kez değişik bir soru sordu bana. Bunu daha önce hiç yapmamıştı. “Karıcığım sana bir şey sormak istiyorum, ama lütfen bana doğru söyle!” dedi. Ben de, “Sor?” dedim. “Hiç benden başka biriyle birlikte oldun mu?” diye sorunca, bir an tedirgin oldum. Ne söyleyeceğimi bilemiyordum. Bu konuda bir şey söylesem vereceği tepkiyi kestirmek zordu. Kendimi riske atamazdım.

“Bu nasıl soru kocacığım! Ben seni çok seviyorum!” dedim. Kocam ise, “Ya yanlış anlama karıcığım, sadece merak ediyorum. Sen güzel bir kadınsın, mahallede seni arzulayan kimbilir kaç erkek vardır!” dediğinde, “Töbe, töbee!” diyerek saf ayaklarına yattım. Daha sonra kocam, kendi yarrağından başka yarrak görüp görmediğimi sordu. Buna verdiğim cevap yine, “Töbe, töbee!” olmuştu. Ama kocam konuyu bitirmek istemiyor gibiydi, “Biliyormusun karıcığım, öyle yarraklar var ki, benimkinin iki misli uzun! Üstelik kolum kadar kalın olanları bile var!” dedi. Ben yine saf ayaklarına yatıp, “Ciddimisin? Gerçekten o kadar büyükleri var mı?” dedim.

Ben merak eder gibi karşılık verince, kocam dahada heyecanlanmıştı. Bana, “Biz evlenmeden önce başından geçen her hangi bir şey de mi olmadı yani? Hadi karıcığım, lütfen anlat!” diyerek, ısrarla anlatmamı istiyordu. Ben de, “Ne anlatmamı istiyorsun kocacığım? Hem olsa bile, sana anlatıp başıma iş mi alacağım?” dedim. Kocam ısrarla, “Hadi amaaa, anlat birşeyler, yemin ederim hiç bir şekilde sana kızmayacağım. Birşeyler illa ki olmuştur!” deyip, anlatmamı istiyordu. Ben de, “Küçükken olmuştu, ama bunu anlatamam ki!” dedim. Kocam heyecanlanmıştı, büyük bir istekle anlatmamı istiyordu. Ben de küçükken başımdan geçen bir olayı anlatmaya başladım…

“Köyde olduğumuz yıllarda, kışlar çok soğuk olduğundan, geceleri sıcak sobanın yanında yatardık. Annemle babam bizle aynı odada yatardı. Biz yerdeki yatakta, annemle babam ise divanda. Bazı geceler divanın gıcırdamasından uyanırdım. Annem, (Yavaş ol herif, çocuklar uyanacak!) diye ikaz etmesine rağmen, babam bizleri umursamazdı bile. Daha sonraki geceler bütün bu olanlar bende merak uyandırmaya başlamıştı. Uyur numarası yapar, neler olduğunu anlamaya çalışırdım. Babam annemi sikerken, annemin inlemeleri ve (Ohhh, çok güzel! Çok güzel! Devam et, devam et aşkım! Sok! Sok! Dibine kadar sok!) gibi sözleri duyulmayacak gibi değildi… Yine böyle bir gecede Nuray ablamın da onları izlediğini farkettim. Ablam benden yaşça büyük olduğu için, annemle babamın ne yaptıklarını benden çok daha iyi biliyordu. O da benim gibi çaktırmadan izliyor, kendi kendini tatmin ediyordu…” dediğimde, kocam lafımı kesti…

“Ablanın kendini tatmin ettiğini de nerden çıkardın?” dedi. Ben de, “O an için ne yaptığını bilmiyordum, ama birkaç yıl sonra Orgazmın ne olduğunu öğrendiğimde, ablamın ne yaptığını tahmin etmek hiçte zor değildi. Odada yalnız olduğumuz bazı günler ablam beni kaale bile almazdı. Benim yanımda, elini eteğin altına sokar, amını okşamaya çalışır, sonrada inleyerek boşalırdı…” diye ben bunları anlatırken, kocam sikini okşayarak, “Bütün bunları Nuray mı yapardı?” dedi. Ben de, “Evet!” dedim ve tekrar konumuza dönmek için, “Bir dur da anlatayım!” dedim. Kocam, “Tamam tamam!” dedi, ben de anlatmaya devam ettim…

“Komşumuzun Nuri adında bir oğlu vardı. Nuri benden büyüktü, ama onunla oyun oynamak hoşuma giderdi. Oynadığımız oyunlar, ya 5 taş olurdu, yada 6 taş. O daha iyi oynardı, ama yinede onu yeniyordum. Ya bilerek yeniliyordu, yada yenmek istemiyordu. Birgün Nuri ile evin arkasında 6 taş oynarken, kardeşlerim de etraftaydı. Hava sıcak olduğu için etek giymiştim. Bacak aramın açıldığından habersiz tüm dikkatimi oyuna vermiştim. Ben kazanmak için hırs yaparken, Nuri ise bacaklarımın arasını inceliyormuş. Bir ara yüzüne baktım, yüzündeki ifade bir şey ister gibiydi. Yüzü pembeleşmiş, aval aval bana bakıyordu. (Ne oldu Nuri? Neden oynamıyorsun?) diye sordum. Ama Nuri hiç konuşmuyordu, gözleri bacaklarımın arasındaydı…

Ne olduğunu anladım ve hemen toparlandım. Uzun süre konuşmadan kaçamak bakışlarla birbirimizi izledik. İçimdeki bir his olayın komikliğini ön plana çıkarır gibiydi. Daha fazla dayanamadım ve elimde olmadan gülmeye başladım. Nuri de biraz şaşkınlık yaşadıktan sonra bana katılmıştı. Sürekli gülüyorduk, ama ne için güldüğümüzü biz de bilmiyorduk. Aradan bir müddet geçtikten sonra ilk konuşan Nuri olmuştu. (Bacakların çok güzel!) dedi. Ne demek istediğini anlamasam da, gülümseyerek ona bakıyordum. Böyle bir laf hoşuma gitmişti. Utanıyordum, ama yine de, (Gerçekten mi?) diye sordum. Nuri, (Gördüğüm en güzel bacaklar senin bacakların. Hem güzel, hemde çok beyazlar!) dedi. İçim kıpır kıpır olmuştu. Devam etmesi için gözlerinin içine bakıyordum. O sırada bacaklarımı toplamış, iki büklüm olmuştum…

Nuri, (Senden bir şey istesem yaparmısın? Yalnız kızmak yok!) dedi. Ne isteyecekti bilmediğim halde, (Ne istiyorsun?) dedim. Nuri ısrarla, (Kızmak yok! Tamam mı?) dedi. (Tamam, kızmayacağım!) dedim. Biraz sustuktan sonra bana, (Bacaklarını görebilirmiyim?) dedi. O an ne diyeceğimi bilemedim. Ne istediğinin farkında bile değildim. Az önce bacaklarımın arasını görmüştü, ama o istedi diye göstermekten utanıyordum. O kadar utanıyordum ki, dilim tutulmuştu…

Nuri elini bacaklarıma attı, açmam için. (Hadi Nesrin! Görmek istiyorum!) dedi. O an kaçmak istedim, ama bir şey beni engelliyordu. (Tamam!) diye mırıldandım. Bacaklarımı iki yana açtığımda, eteğim geriye doğru sıyrılmıştı. Nuri fısıldayarak, (Ohh, çok güzel!) dedi. Bacaklarımın arasına bakarken onu izliyordum. O zamanlar şimdiki gibi külotlar yoktu. Altımda annemin diktiği çiçekli külotlardan vardı. Lastiği öyle sıkıydı ki, külodu çıkarmak bile zordu. Giydiğim külot en az bir yıllık vardı. İyice aşınmış, ağ kısmıda azda olsa sökülmüştü. Eski olduğu için de utanıyordum. Bacaklarımı tekrar kapadım…

Nuri yalvarır gibi, (Lütfen, bakmak istiyorum!) dedi. Etrafa bakındım, kimsecikler yoktu. Yinede, (Ya bir gören olursa?) dedim. Nuri de, (Gel! Kimsenin görmeyeceği bir yere gidelim!) dedi. Nuri önde ben arkada mısır tarlasına girdik. İtiraz etmeden peşinden gittim. Kendimize uygun bir yer bulduktan sonra, etraftaki otları düzelttik ve oturduk. Nuri gözlerimin içine bakıp, (Eteğini çıkarırmısın?) dedi. Ayağa kalktım. Çiçekli eteğimi lastiklerinden tutup, ayaklarımın dibine indirdim. Altımda sadece donum kalmıştı. Eskiydi, ama temizdi. Donumu da çıkartmamı isteyince, çekindim. Korktuğumu görünce, (Korkma kız, sadece bakacağım!) dedi. Yine de çekiniyordum, (Hayır, çıkarmam!) dedim. Nuri de, (Böyle yaparsan seninle bir daha konuşmam!) dedi…

Sanki damarıma basmıştı. Böyle bir şeyin olmasını asla istemiyordum. Bu beni çok üzerdi. Onu çok seviyordum. Ama yine de utanıyordum. (Ama çok utanıyorum!) dedim. Nuri gülümseyerek, (Sana inanmıyorum Nesrin! Benden mi utanıyorsun?) deyip elini donuma attı. Aslında ben de çıkarmak istiyordum. Ama ona karşı naz yapmak hoşuma gidiyordu. Onun o hali karşısında gülmeye başladım. Çıkarması için izin vermiştim. Lastiklerin çok sıkı olduğunu görünce, (Kız bunu nasıl çıkartıyorsun? Çıkartana kadar donuna edersin!) dedi. Bu banada çok komik gelmişti, bunun üzerine ikimiz de gülmeye başladık…

Zorda olsa, donumu lastiklerden tutup indirdi ve topuklarımdan çıkardı. Belimdeki izler lastiğin sıkılığını anlatıyordu. Şimdi üzerimde sadece kazak kalmıştı, alttan çırılçıplaktım. İçgüdüsel olarak ellerimle amımı örtmüştüm. Nuri kızarcasına, (Hadi amaaa, böyle yapma!) diyerek ellerimi kenara çekti. Sonra, (Ohh! Çok tatlı, çok güzel!) dedi. Nuri Benden 3-4 yaş büyüktü. Bazı şeyleri benden daha iyi bildiğinden emindim. Büyük bir arzu ve istekle bakmaya devam ediyordu…

Daha önce aynanın karşısında amımı incelemiştim, nasıl olduğunu çok iyi biliyordum. Amım yeni yeni kıllanmaya başlamıştı ozamanlar ve bu kıllar amımı süslüyordu. Amım patates gibi tombuldu. Ortadan ikiye bölen bir çukur vardı. Bu çukur, bir çizgi gibi kıçıma doğru gidiyordu…

Nuri eteğimi silkeledikten sonra yere serdi. Ardından oturmamı söyledi. Bacaklarımı büzerek oturdum. İki eliyle dizlerimden tutup bacaklarımı ayırdı. Amım tamamen gözlerinin önündeydi. Artık gizli saklı hiç bir şeyim kalmamıştı. Beyaz düzgün bacaklarım yanlara doğru yatmıştı. Nuri’nin ise heyecanlandığı her halinden anlaşılıyordu. Ben de heyecanlıydım, amımı ilkkez birine gösteriyordum. Sanki ben de bu durumu istemiştim. Aklıma annemle babam gelmişti, annemin zevkten inleyişleri kulaklarımda çınlıyordu. Sikişmenin zevkli bir şey olduğunu tahmin edebiliyordum. Bu beni dahada cesaretlendirmişti…

Kendimi bırakıp sırtüstü uzandım. Bacaklarımın arası iyice açılmıştı. Kafamı kaldırıp Nuri’yi izliyordum. Heyecanlanmış titriyordu, (Biliyormusun, ilk kez am görüyorum… Ben amları daha farklı sanırdım. Anlatılanlara hiç benzemiyor…) dedi. Amıma dokunurken diğer taraftan da sikini okşuyordu…” diye, o günleri hatırlamanın heyecanıyla anlatmaya devam ederken, kocam yine lafımı bölüp, “Sen neymişsin be karıcığım. Başından neler geçmiş te haberimiz yok. Zevk alıyormuydun?” diye sorunca sinirlenmiştim. “Öyle zırt pırt araya gireceksen anlatmıyorum!” dedim.

Kocam, “Tamam, tamam! Özür dilerim. Lütfen anlatmaya devam et hadi!” dedi. Duyduğu şeyler kocamı heyecanlandırmıştı ve devamını merak ettiği her halinden belliydi. Beni saf köylü sanıyordu. Nazmi’yle Kemal’ın beni tost yapmalarını anlatacak olsam, küçük dilini yutardı. Ama bunu anlatmam için kocamın daha çok yol alması lazımdı.

Ben yarım kalan yerden anlatmaya devam ettim, “Nuri amıma dokunmaya başlayınca, içimi harika bir sıcaklık kapladı. Amımı incelemekten başka bir şey yapmıyordu. Aklıma annemin amını yalatışı geldi, amını yalaması için babama yalvarırdı. Ben de Nuri’ye, (Amımı yalasana!) dedim. Nuri şaşkın şaşkın bana bakıyordu. Tekrar söyleyince, dilini dokundurmaya başladı. Dilinin sıcaklığı hoşuma gitmişti. Başını, saçlarından tutup amıma bastırıyordum. Sanki o da böyle birşey istiyordu. İyice kayganlaşan amım dilinin sürtmesiyle sabun gibi olmuştu. İnanılmaz zevk alıyordum. İçimden bir şeyler kasıklarıma doğru akıyordu. Ne olduğunu bilmiyordum ama çok zevkliydi. Nuri yalamaya uzun süre devam etti. Sonra, (Yoruldum kız!) diyerek doğruldu. Ağzı burnu ıpıslak olmuştu. Aslında yalamaya devam etmesini istiyordum, ama yorulduğunu söyleyince bir şey diyemedim. Her şeye rağmen hoşuma gitmişti…

Nuri ayağa kalkıp kemerini çözdü ve pantolonunu indirdi. Külotun içindeki şişlik dikkatimi çekmişti ki, külotunu da indiri verdi. Heyecandan dilim tutulmuştu. Daha önce hiç görmediğim şey bana bakıyordu. Kocaman başı olan, uzunca bir şeydi. O an siki bana çok büyük gelmişti. Nuri dizlerinin üzerine çömeldi. Ne yapmak istediğini anlamıyordum. (Ne yapıyorsun?) diye sordum. O da, (Korkma! Sadece sürteceğim!) dedi. Ama ben yinede tedirgindim. (Yalvarırım sikme beni!) dedim. Nuri, (Sikmeyecem kız, sadece sürteceğim!) diye tekrar etti. Sikini tükürükleyip, amımın yarığına boylu boyunca uzattı. Üzerime uzandı ve ileri geri hareket edip, sürtünmeye başladı. Amımın üzeri sabun gibi kayıyordu. O kadar sıcaktı ki, sanki amım yanıyordu…

Tüm ağırlığı bacaklarımın arasındaydı. Hareketleri hızlandıkça hızlandı. İçimden bir şeylerin aktığını hissediyordum. Öyle hoşuma gidiyordu ki, zevkten inliyordum. Nuri de acaip sesler çıkarmaya başlamıştı. Gövdesinin baskısı amımı yakıyordu. Sonra birden bağırarak doğruldu. Sikini eline almasıyla birşeylerin fışkırdığını gördüm. O an çok korktum. Ne olduğunu bilmediğim için endişeyle Nuri’ye bakıyordum. Öyle şiddetli fışkırmıştı ki, ağzım burnum berbat olmuştu…

Birkaç saniye sonra, ne olduğunu sordum. Nuri gayet mutlu bir şekilde, (Boşaldım!) dedi. Ben boşalamamıştım, ama en azından boşalan birini görmüştüm. Hemen toparlanmaya başladık. Üzerime fışkıran dölleri silip, önce külotumu giydim, ardından da eteğimi. Nuri de donunu ve pantolonunu giydi. Hiç bir şey konuşmadan, önce Nuri çıktı mısır tarlasından, ardından da ben çıkıp, eve gittim. Ablam kapıdaydı, (Nerdesin kız?) dedi. Ben de, (Zeliha’ların ordaydım…) dedim. (Üstünü başını berbat etmişsin, çabuk çıkar şunları!) dedi. Ben de, (Tamam abla.) dedim. O günü kazasız belasız atlatmıştım!” deyip anlatmayı bitirdim.

Anlattığım şeyler kocamı müthiş azdırmıştı. Yarrağı öyle bir sertleşmişti ki, daha önce hiç böyle görmemiştim onu. Yarağını gövdesinden tutup, başını tükrükledim, sonra da, “Hadi kocacığım, çok istediğin götümü sik bakalım!” dedim ve domaldım. Birkaç dakika da olsa harika bir sikiş yaşamıştım. Aynı zevki kocam da almıştı. Aslında Nazmi’deki yarrağın büyüklüğü karşısında kocamın yarrağı fena değildi. Kocamınki acıtmıyordu, ama zevk almam konusunda yeterliydi. Sadece kocamın erken boşalması canımı sıkıyordu. Fakat o gece kocam beni şaşırtmış ve 20 dakika dinlendikten sonra, götümü ikinci kez sikmişti. Kocamdaki bu pozitif değişiklik beni de rahatlatıyordu.

Kocam yorulmuş hemen uykuya dalmıştı. Ben kalkıp güzel bir duş aldım. Kurulandıktan sonra, mutlu bir şekilde kocamın yanına uzandım ve uykuya daldım…

ALINTIDIR…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

film izle izmir escort izmir escort izmir escort çapa escort şişli escort sex hikayeleri eryaman escort keçiören escort kocaeli escort kocaeli escort otele gelen escort etimesgut escort mecidiyeköy escort yenibosna escort taksim escort mecidiyeköy escort şişli escort bakırköy escort Escort ankara Ankara escort bayan Ankara rus escort Eryaman escort bayan Etlik escort bayan Ankara escort bayan Escort sincan Escort çankaya etlik escort etimesgut escort hurilerim.com Escort bayan Escort bayan bahisu.com girisbahis.com Escort escort escort escort escort travestileri travestileri görükle escort bayan porno izle görükle escort bayan bursa anal yapan escort bursa escort bursa escort bursa escort bursa escort şişli escort sex izle brazzers rokettube Anadolu Yakası Escort Kartal escort Kurtköy escort Maltepe escort Pendik escort Kartal escort porno beylikdüzü escort Antalya escort istanbul travesti istanbul travesti istanbul travesti ankara travesti Moda Melanj gaziantep escort antep escort Casibom Giriş Casibom Casibom Güncel Giriş Casibom Onwin