Bir Sikin Otobiyografisi-7
Üst katta evrak ararken yan odanın kapısı sesini duydum. Burası genelde Elif’in kullandığı odaydı burada hiç sikişmemiştik, birkaç kere ellemiş öpüşmüştük ama ne onun ne de benim ileriye gitmeye cesaretimiz olmamıştı yakalanma korkusuyla. Topuk tıkırtılarından anladığım bu Elif’ti
– Gel canım, otur şöyle abla kardeş konuşmamızın vakti geldi. Seni buraya neden getirttim biliyor musun
– Yardımcı olmam için tabi ki abla
– Evet, ama yardımcı olman gereken konu iş değil
– Hımmm yani
– Yaman’ı biliyorsun?
– Enişteyi yani hah hah ha
– Zevzekleşme hemen, evet şimdilik enişten ama ilerde kocan olacak adam.
– Nasıl yani abla ya
– Bak Eda’m biliyorsun Yaman genç sağlıklı bir çocuk yarın bir gün istekleri olacak, ben bunların hiçbirini karşılayamam. Bu yaştan sonra gencecik bir adamla evlenip çocuk doğuracak halim yok. Onu da kaybetmek istemiyorum
– Ben mi doğuracağım
– Evet, onunla evleneceksin üstelik
– Sen ne olacaksın abla
– Canım ben de karısı olacağım neticede
– Abla olur mu böyle bir şey seviyorum diyorsun onu
– Sevgi güzel bir şeydir çocuğum ama onu kaybetmek istemiyorum ben böyle ne kadar elimde tutabilirim bir sene iki sene daha belki ama ya sonra ne yapacağım yeniden adam mı aramaya gideceğim. Onu sevip sevmemem önemli değil o tam bir aygır senelerdir var olan açlığımı gideriyor, sikmişim sevmeyi
– Ya o seni seviyor mu
– Sever mi canım bakma o tam bir köylü saflığında bak hem am sikiyor hem işi gücü var, hem okul ama seni sevebilir
– Sahi mi
– Ne oldu kız bakıyorum da
– Yok abla ya olur mu böyle bir şey hem resmen aynı adamın ikimiz de…
– Eee
– Şey işte
– Altına yatacağız evet ne var bak biliyorsun çok zorluk çektik ikimiz de evliliğimi de sırf üvey anneden kurtulmak içindi ne oldu neler yaşadık sırdaş olduk arkadaş şimdi bir siki mi bölüşmeyelim
– Öyle de abla ne bileyim ben ya kafam karıştı sen ablamsın ya
– Canım sen düşün acelemiz yok zaten
– Tamam
– Seni çok seviyorum ben kuzum
– Ben de abla ben de, şey abla…
– Hıı
– Nasıl yani..
– Ahahaha kız bakıyorum da hemen gevşettin yayı
– Ya ne yapayım abla merak ediyorum
– Et canım et ama Yaman tam bir boğa merak etme hem ben varım yanımda sen bi alıcı gözle bak bakalım. Nerede acaba, bi bak etrafına yukarıya gönder bir konuşayım onunla ama yukarı kimseyi salma özellikle Yavuz’u
– Ya ne şeytansın abla sen
– Canım çocuk görmesin anasının sikildiğini, hem onları biraz olsun yakınlaştır. Yaman’ın hocalığına ihtiyacı olur ilerde
– Of abla tamam bakarım aşağıdaysa gönderirim ya
Eda çıktıktan sonra kapıda belirdim hemen. Elif kafasını yere eğmiş önündeki deftere bakıyordu. Beni görünce kafasını kaldırdı
– Eda mı gönderdi?
– Evlendireceğim dediğin kadına bir de sikilmek için etrafı kolaçan ettiriyorsun nasıl bir şeysin sen ya. Hayır yan oda da konuştuklarınızı duydum
– Ne demek nasıl bir insansın, istekleri olan..
– Tam bir orospu…
Yerinden kalktı bu sözümün üzerine, masanın üzerine eğilip eteğini yavaşça beline kadar topladı şimdi o küçük götü gözlerimin önündeydi
– Evet orospuyum anlıyor musun ama sana ait bir orospu bak altıma kilot bile giymiyorum artık. Dışardan bakanlar ne kadar namuslu diyordur değil mi ama ben gencecik bir adamın önünde domalıyorum bir senedir vurduruyorum. Hadi ne bekliyorsun siksene bu orospuyu.
Kapıyı örtüp kolundan tuttum Elif’in dudaklarına yapışıp götünü avuçlarımın arasına alıp sıktırdım. Taş gibi götü aklımı kurcalıyordu, beni mest ediyordu o küçük kahverengi deliği en az daracık amı kadar tutkuluydum. Onu sevip sevmediğimin bir önemi de yoktu bunu önemsemediğini bilmek beni daha da rahatlattı. Elime geçen kozu kullanacaktım “götümden uzak dur paşam” demişti kaç defa ama o götü istiyordum, göt kaslarının yarağımı sıkıca sarmasını özlemiştim. Ah götle sikişe başlayan birisi için bu merak nasıl da bir şeydi. Onu öptüm, durmadan öptüm şimdi elime iyice düşmüştün işte elif hanım demek saf köylü ha!
– Hadi fazla vaktimiz yok, Yavuz buralarda biliyorsun
Onu masaya eğip hemen eteğini topladım, gerçekten de kilodu yoktu onunla hep çıplak sevişmiştik şimdi bu ara sikiş bu heyecan sikimi hemen yerinden çıkartıp bir boğa gibi yerimi aldım dişimin arkasında, birkaç sürtmenin ardından gül gibi açılan amcığı sikimin kafasını kapıp çekti içine ve ben de yüklendim
– Onun anasını sikeyim ben
– Sikiyorsun zaten paşam bir yıldır çocuğun anasını inletiyorsun, ohhhh vur yaman ne olur sert sert vur doyur bu amı yarağa, erkeğe doyur bitanem
– Amına koduğum nasıl bir orospusun sen
– Böyle bir orospuyum işte, seni kaybetmemek için bacımı bile yatıracağım altına bu yarağın
Götünü okşaya okşaya gidip geliyordum içinde, onun hemencecik ıslak amcığı doyumsuz bir kadının şifresi gibiydi. Uzun yıllar yaraksız kalan bir kadının, ya da bir erkekle olsa da doyurulmayan bir kadının nasıl bir sürtük olabileceğini keşfediyordum. Amının ağzı, duvarları en ince ayrıntısına kadar tanıyordu yarağımı artık ayak parmaklarının üzerinde hafifçe yükseliyor bense alttan bir çengel gibi kanırtıyordum. Yarağımın kafası amının üst duvarına çarpınca bundan zevk alıyor, hızlı hızlı inliyordu. Bir amı kullanmak sikmek demek değildi, içinde gidip gelmek değildi. Yarak bir kaşif gibi uzanmalı, onun kasılmasını, ıslaklığını bir kadının nefesini bile kontrol etmeliydi. Belinden tutup bu anın keyfini taşaklarımı vura vura çıkartıyordum
– Oh yaman hep sik beni, sen sik bu orospuyu. Sik parçala.
Kolundan tutup onu koltuğa attığımda kapıdaki karaltıyı görmüştüm. Yavuz muydu bu olamazdı olsa şimdiye kadar içeriye çoktan girerdi kimdi bu yabancı göz. Elif’i koltuğa atıp bacaklarını yukarı kaldırmış eteğini beline toplamıştım. Türbanı başından yavaşça kaymıştı. Kapıya arkam dönüktü ama biraz daha aralanmıştı o ve karşıdaki aynadan bunun Eda olduğunu anlamış ve hiç bozuntuya vermemiştim. Bacaklarını ayırdığım Elif’in amına tek hamlede sokmuştum. İzle iyi izle dedim içimden
– Ohhh Yaman…
– Sus orospu sen de kardeşin de orospum olacaksınız, hayvan gibi sikip dağıtacağım o amcığınızı
– Evet benim küçük kardeşim de yiyecek bu azmanı
Dizlerimi siyah deri koltuğa dayamış ayakbileklerime inmiş pantalonumla döşüyordum Elif’in amına sesler hayvani inlemeler hırlamalar arasında doyuma ulaşmamıza az kalmıştı böyle zamanlarda ben sabit dururdum ve Elif götünü durmadan kımıldatıp kendini siktirmesini severdi.
Bileklerime sımsıkı sarılıp gözleri sağa sola kayarak deli gibi boşalınca bence içine son bir hamle yaptığımda sikimin suları içine akmaya başlamıştı.
Tam o esnada kapıdaki karaltı kaybolmuştu ve aşağıdan bir ses
– Anneee…
– Eyvahhhhh Yavuz
Hiç zamanımız yoktu, toparlanacak kadar vaktimiz bile. Merdivenleri hızlıca çıkan erken girişi birazdan annesini işçisi ile koltukta basacaktı doğrulup pantolonumu çekmeye çabalıyordum. Elif’de toparlanmaya çalışıyordu, altımdan hızlıca kalkıp eteğini başını düzeltiyordu ama nafile..tam kapının önünde
– Teyzeeem gel buraya diye bir sesle birlikte bir sarılma duyduk. Eda karaltıdan görebildiğim kadarıyla sımsıkı sarılmıştı Yavuz’a onu engellemeye bize vakit kazandırmaya çalışıyordu Annen içerde Yaman abin ile hesaplara bakıyor ne oldu bu ne hız düşeceksin…
Kapı açıldığında biz çoktan toparlanmış yerimize geçmiştik.
-Anne
– söyle kuzum
– Ben erken çıkayım mı maç yapmaya gideceğim
– Bana değil şefine sor diyerek geriye kalkıp bana baktı
– Tamam git hadi, ben de aşağıya ineyim.
– Tamam Yaman
Aşağıya indiğim de Eda kasada oturuyordu. Yavuz hemencecik çıkıp gitmişti. Bana manalı manalı bakıyordu.
– Ne var
– Hiç ne olsun Yaman bey, hiç ablamı sikip rahatladın mı
– Evet, ne oldu zoruna mı gitti
– Yooo niye gitsin siz karı kocasınız ama dikkat edin.
– Ablan tam bir….
– Biliyorum konuştuk planlarından bahsetti de bakalım
– İyi iyi ulan ne amcık ailesiniz siz
– Kabul ettim demedim düşüneceğim dedim
– Düşün bakalım düşün ama iyi düşün diyerek önümü gösterdim, hafifçe bir güldü gönlü vardı demek ki.
Elif’e de, Eda’ya da o Yavuz denilen ergene de saf köylü kelimesini yedirecektim.